Duyu Bütünleme Terapisi: Çocuğunuzun Duyusal Gelişimi
Her çocuk gelişim yolculuğunda farklı bir hızda, kendine özgü bir rota izler. Bazı çocuklar erken konuşur, bazıları hızlı koşar, kimileri ise sessizce ama derin bir şekilde öğrenir. Gelişimsel farklılıklar bu süreçte daha görünür hale gelebilir. Önemli olan, bu farklılıkların erken fark edilmesi ve doğru destekle avantaja dönüştürülmesidir.
Gelişim sürecinin yakından izlenmesi, çocuğun güçlü yönlerini keşfetmemizi, desteklenmesi gereken alanları belirlememizi ve gerektiğinde uzman desteğiyle müdahale planlamamızı sağlar. Her çocuğun potansiyeline ulaşabilmesi için zamanında fark edilip, anlayışla desteklenmeye ihtiyacı vardır.
Bu noktada duyu bütünleme terapisi, çocuğunuzun gelişimini desteklemede önemli bir araçtır. Duyu bütünleme, beynin çevreden gelen görme, işitme, dokunma, tatma, koklama, hareket ve denge gibi duyusal bilgileri organize ederek uygun tepkiler vermesi sürecidir. Bu sistem sağlıklı çalışmadığında;
- Parlak ışıklardan rahatsız olma,
- Etiketli kıyafetleri giyememe,
- En ufak seste huzursuzluk,
- Hareket hâlindeyken yönünü kestirememe gibi belirtiler görülebilir.
Bu gibi durumlar çocuğun günlük yaşamını, öğrenme becerilerini ve sosyal ilişkilerini etkileyebilir. Ancak erken fark edilen duyusal zorluklar, oyun temelli duyu bütünleme terapileri ile desteklendiğinde;
- Çocuğun dikkat süresi artar,
- Beden farkındalığı gelişir,
- Sosyal ilişkilerde uyumu artar,
- Özgüveni güçlenir.
Özellikle anaokulundan ilkokula geçiş süreci gibi gelişimin hızlı olduğu dönemlerde, dikkat, ince motor beceriler, öz bakım ve sosyal iletişim gibi birçok yetenek hızla gelişir. Bu nedenle gelişimin bu kritik dönemlerde yakından takibi, çocuğun ihtiyaç duyduğu desteği zamanında sunmak açısından büyük önem taşır.
Unutmayalım: Her çocuk özeldir ve ihtiyaç duyduğu gelişimsel desteği zamanında almak, gelecekteki başarısının temelini oluşturur.
Esmanur Balcı